İçerme gerekli olsa da yeterli değildir, eğitimde gerçek fırsat eşitliğini sağlamak için içermenin adaletle birleştirilmesi gerekir. Adalet, öğrencilerin kaliteli eğitime erişme dereceleriyle ve öğrencilerin geldiği toplumsal kesimdeki koşulların eğitim sonuçlarını etkileme derecesiyle ilgilidir.

Eğitimde fırsat eşitliği: içerme ve adalet

Eğitimde fırsat eşitliği, kişisel koşulları ne olursa olsun her öğrencinin eğitim vasıtasıyla hayatını iyileştirmek için adil bir şansa sahip olması gerektiği ilkesidir. Zorunlu eğitimlerini temel becerileri edinmeden tamamlayan öğrencilerin yetişkinliklerinde başarılı olma olasılığı düşük, sosyal dışlanma riski ise daha yüksektir. Nüfusun büyük bir kısmı temel becerilerden yoksun olmasının toplumlar ve ekonomiler üzerinde olduğu kadar bireyler üzerinde de çok çeşitli olumsuz etkileri vardır.

İçerme, geldikleri toplumsal kesimden bağımsız olarak tüm öğrenciler için geçerlidir, ancak pratikte, en büyük öneme sahip olduğu grup erken ayrılma ve temel becerilerde düşük yeterlilikten muzdarip olma olasılığı daha yüksek olan, dezavantajlı kesimlerden veya geleneksel olarak marjinalleştirilmiş gruplardan gelen öğrencilerdir.

Avrupa’nın geleceği için Pisa 2022’den Ders Çıkarma

PISA 2022 sonuçları, Avrupa ülkelerindeki mevcut sistemlerde reform yapılması gerektiğini açıkça göstermektedir. Bununla birlikte, yapılacak reform, öğrencilerin yeterliliklerini ve kapasitelerini gerçekten iyileştirmekle ilgili olmalıdır. Yaşam Boyu Öğrenme Platformu, bu sonuçların nasıl sadece COVID-19 salgınına mal edilmemesi gerektiğini detaylandırmaktadır. Bu sonuçlar, hangi sistem değişikliklerinin öğrenme modellerini değiştirmek ve onları gerçekten öğrenci merkezli hale getirmek üzere eğitim ve öğretimin daha iyi yeniden inşasına yardımcı olabileceği konusunda bir ayna görevi görmelidir. Bu da, tüm öğrenciler için öğrenme yolculuğunun esnekliğini geliştirmek adına, yeterlilik gelişimine yekpare devlet yaklaşımını getirmeyi ve öğrenme hedeflerini beceriler yerine yeterliliğe uyarlamayı içermektedir.