Merhaba, benim adım Xavier Prats Monné, 'Teach For All'da danışman olarak görev yapıyorum.  'Teach For All' küresel bir kuruluşlar ağıdır.  60'tan fazla ülkede faaliyet gösteriyoruz ve son derece basit bir fikirle hareket ediyoruz.  Bu fikir doğrultusunda her neslin en iyi ve en parlak gençleri öğretmenlik mesleğine girebilmeli ve en iyi öğretmenler de en zor okullara gitmelidir.

Bu bağlamda, parlak ve motivasyonu yüksek gençleri seçip onları öğretmen olarak yetiştiriyor ve kendi ülkelerindeki dezavantajlı bir okulda iki yıl boyunca staj yapmaya gönderiyoruz. Bu uygulama eğitimin dönüştürücü gücünü bizzat kendileri gören gençler için olduğu kadar motivasyonları ve araçlarıyla gittikleri okullar ve nihayetinde eğitim sistemleri açısından da gerçek anlamda dönüştürücü bir etki yaratıyor. 

Okulların kendi topluluklarındaki profillerini nasıl geliştirebilecekleri konusuna gelirsek...

Esas mesele bir amaç olarak okulların profillerini geliştirmelerinden ziyade nasıl topluluğun bir parçası haline gelebilecekleridir. Neden mi? Bu aslında çok basit, zira okulları tek başına ayakta duran, çevresinden ayrı, izole kurumlar şeklinde hayal etmek çok zor. Bu yüzden okulların, çocukların ne tür bir eğitime ihtiyaç duydukları ve bu eğitime nasıl ulaşacakları konusunda ortak bir vizyon doğrultusunda topluluklarla birlikte çalışması gerçekten çok önemli. Elbette, bir okulun topluluğuyla etkileşim içinde olması gerektiğini söylemek kolay, ancak bunu yapmak o kadar kolay değil ve bazen bu konuda birçok engelle karşılaşılıyor.

Bu engellerden biri, okulların birçok durumda kendi çevreleri dışında bir toplulukla ilişki kurmalarının kurallar, alışkanlıklar ve düzenlemelerle engellenmesidir. Geleneksel okullarda okul dışı toplulukla etkileşim kurmaya yönelik çok az araç bulunmaktadır. Ve tabii ki diğer bir en önemli engel de toplumun kendisinden kaynaklanıyor. Dezavantajlı bölgelerdeki çoğu okulda çok sayıda milletten, kültürel kökenden ve dilden öğrenciler bulunmaktadır. Kimi zaman öğrencilerin ve daha sık olarak da ailelerin okulla iletişim kurma alışkanlıkları ya da bunu gerçekleştirecek araçlar bulunmamaktadır. Birçok şehirde ve toplulukta sosyal kapsayıcılık konusunda sıkıntılar yaşandığı için toplulukla etkileşim noktasında sorunlar yaşanabilmektedir.  

Okul liderleri okullara yeni yeterlilikleri nasıl ve ne şekilde kazandırabilir?

Elbette müfredat konusunda bütün bir ülke ya da en azından bütün bir bölge genelinde ortak bir anlayışın olması çok önemlidir; çünkü genç bir insanın okulu bitirdiğinde ne öğrenmiş olması gerektiği konusunda net olmamız ve toplumlarımızla ortak bir görüşe sahip olmamız gerekir. Ancak gerçeklerin uygulamada çok farklı olabileceğini unutmamamız da çok önemlidir.

Bu nedenle, yaratıcı olabilecek, kendi toplumları ve kendi yerel gerçeklikleri hakkında kararlar alabilecek kapasiteye sahip okul liderlerine ihtiyacımız var. Bu son derece önemlidir çünkü aksi takdirde, bu sadece öğrenciler için olumsuz bir etki yaratmayacaktır. Bu aynı zamanda liderler ve okullar için de olumsuz bir etki yaratacaktır; çünkü eğer onlara yaratıcı olabilecekleri, kendi yetkinliklerini ve fakültelerinin, öğretmenlerinin yetkinliklerini uyarlama özgürlüğüne sahip olacakları güvencesini veremezsek yetkin, motive olmuş, verimli liderleri nasıl bünyemize dahil edebiliriz?

Kolektif liderlik ve ağlar...

Kolektif liderlik 'Teach For All'da çok sık kullandığımız bir ifade, çünkü Bangladeş, İsveç ya da Uruguay gibi birbirinden çok farklı ülkelerdeki deneyimlerimizin bize gösterdiği şey hep aynı: eğitim sadece okuldan ibaret değil. Bu çok daha fazlasını gerektiren bir şeydir ve eğitimin tek bir kişinin, tek bir kurumun ya da tek bir resmi makamın bireysel girişiminden ziyade kolektif bir uygulama olmasını sağlamak çok daha akla yatkındır.

Eğitim reformunun etkili olabilmesi için, farklı çıkarlara ve farklı önceliklere sahip çok sayıda farklı paydaşı harekete geçirmeniz gerekir. Bu belki de diğer politika alanlarına kıyasla eğitim reformunun en kötü yanı, ancak aynı zamanda eğitimin toplumumuz için ne kadar önemli olduğunun da bir göstergesi; çünkü çok fazla sayıda insan ve kurum bundan etkileniyor.