Skip to main content
European School Education Platform
Expert article

Erken çocukluk eğitiminde kapsayıcılığa ilişkin önemli değişiklikler yapabilir miyiz?

Stres altında, gerekli kaynak ve yeterliliklerden yoksun. Avrupa ve Orta Asya'daki erken çocukluk eğitimi ve bakımı (EÇEB) öğretmenleri, kalabalık sınıf mevcutlarının ve engelli veya karmaşık ihtiyaçları olan çocukların desteklenmesine ilişkin güven, kaynak ve bilgi eksikliğinin tüm çocukların erken eğitimden faydalanmalarını sağlamayı imkânsız hale getirdiği konusunda bizi uyarmıştı.
Small children in the classroom
Pavel Danilyuk / Pexels

TALIS Starting Strong anketi, EÇEB öğretmenlerinin çalışma koşulları dolayısıyla yüksek stres altında olduklarını ve en dezavantajlı durumdaki çocukları destekleyemediklerini ortaya koymuştur. COVID-19 pandemisi kısıtlamaları ve buna bağlı olarak çocukların sosyal etkileşim ve uyarımlarının sınırlandırılması, çocuklar arasında gelişimsel gecikmelere (ve çocuklara yönelik yoğun bireysel destek ihtiyacının artmasına) yol açmış ve öğretmenlerin stres seviyelerini daha da yükseltmiştir.

Bir araştırmaya göre Bulgaristan'daki öğretmenlerin yarısı, bu konuda resmi eğitim almış olmalarına rağmen engelli çocuklarla çalışma konusunda kendilerine yeterince güvenmediklerini belirtmiştir; bu, anaokullarına kayıtlı özel ihtiyaçları olan yaklaşık 5.900 Bulgar öğrenci dikkate alındığında özellikle sorun arz eden bir durumdur.

Aşırı kalabalık sınıflar, küçük yaşlardaki öğrenciler ve öğretmenleri için stres yaratmakta ve eğitimcilerin bireyselleştirilmiş yaklaşımlar uygulamalarını engellemektedir. Planlamaya yeterli zaman bırakmayan uzun çalışma saatleri, eğitimciler üzerindeki baskıyı artırmakta ve öğrencilerinin ihtiyaçlarını yönetmeye hazırlanma becerilerini sınırlamaktadır. Sürekli mesleki gelişim eksikliği, öğretmenlerin kapsayıcı uygulamaları destekleyen gerekli bilgi, beceri, yaklaşım yenilikleri ve akranlar arası iletişim fırsatları geliştirmelerini engellemektedir.

EÇEB öğretmenleri anlamlı kapsayıcılıkta çok önemli bir rol oynamaktadır; ancak EÇEB personelinden genç zihinlerin gelişimine yardımcı olmanın yanı sıra aynı zamanda birer bakıcı, eğitimci, idareci, ebeveyn danışmanı, hemşire ve sosyal hizmet uzmanı olarak hareket etmelerini beklemek gerçek dışı bir beklentidir.  Araştırmalar, en küçük yaşlardaki öğrenciler için kapsayıcılığı ve kaliteli bakımı teşvik eden EÇEB ortamlarının aynı zamanda eğitimcilerin mesleklerine ve becerilerine olan güvenlerini desteklediğini de göstermektedir.

Anlamlı kapsayıcılık, doğumdan EÇEB’e girişe kadar geçen süre içerisinde, erken eğitimin tüm aşamalarında ve sonrasında aileleri ve çocukları ‘bir aile, bir plan’ yaklaşımı ile destekleyen uzmanlardan oluşan ekiplerle gerçekleştirilmektedir. Sağlık, eğitim ve sosyal hizmetler sektörleriyle koordineli bir şekilde yürütülen hizmetlerin engelli veya karmaşık ihtiyaçları olan çocukların ve bu çocukların ailelerinin yaşam kalitesini artırma ve onları destekleyen eğitimcilerin iyilik halini iyileştirme konusunda en iyi şansa sahip olduğu söylenebilir.

Bu yaklaşım, Bulgaristan'daki üç yaşındaki Silvia gibi çocukların kapsayıcı EÇEB'e erişimini desteklemiştir.

Okul öncesi eğitime ve anaokuluna gerçek anlamda katılım için, eğitimcilere kapasitelerini, ruh sağlıklarını ve iyilik hallerini geliştirebilmelerine yönelik gerekli bilgi, eğitim ve güvenceyi sağlayacak bir destek sisteminin bulunması gerekir. Bu, öğretim koşullarını destekleyen politikalar, güçlü bir EÇEB yönetimi, iş birliği ve bakım kültürünü teşvik eden bir liderlik, ilgili ve kaliteli eğitim ve beceri geliştirme fırsatları, aileler ve topluluklarla yakın ilişkiler, EÇEB’i çocuklar ile eğitimciler arasındaki etkileşimin merkezine yerleştiren özelleştirilmiş destek sağlanması yoluyla gerçekleştirilebilir. 

UNICEF, Çocuk Garantisi Aşama III programı kapsamında Avrupa ülkelerinde çalışmalar yürütmektedir. Bu program kapsamında Bulgaristan’da bir bütüncül okul yaklaşımıyla destek mekanizmalarını ve eğitim koşullarını güçlendirmeyi amaçlayan kapsayıcı bir erken eğitim modeli olan Anaokulundan itibaren birlikte isimli bir girişim uygulamaya konulmuştur. Bu çalışmanın en önemli yönlerinden bir tanesi bilgi ve kapasitelerinin artırılması ve günlük çalışmalarında onları destekleyecek uzmanlar yoluyla öğretmenlerin desteklenmesiydi. Bu model sayesinde eğitimciler çocukların ihtiyaçlarına yönelik anlayışlarını geliştirebilmekte ve uygulamalarını bu doğrultuda güncel hale getirebilmektedir. Bu bağlamda sorumlulukların paylaşılması, karmaşık durumlarla ilgili olarak danışmanlık ve rehberlik alınması ve daha fazla sınıf içi destek alınması eğitimciler için faydalı olmuştur. Bunun sonucunda eğitimcilerin iyilik halinde ve kapsayıcı uygulamalarda iyileşme kaydedilmiştir.

Çocuklarımıza en iyi bakımı vermemizi sağlamanın, çocuklarımıza bakanlara en iyi bakımı vermekten daha iyi bir yolu olabilir mi?

 

UNICEF bölgesel danışmanı Ivelina Borisova, Avrupa ve Orta Asya'da erken çocukluk gelişimi alanında program yöneticiliği yapmaktadır. Engin saha deneyimine sahip Ivelina, geçmişte UNICEF'in erken çocukluk eğitimi savunuculuğu ve ortaklıkları küresel yöneticisi ve Save the Children'da EÇG Etki ve İnovasyon Direktörü olarak görev yapmıştır. Ivelina, Harvard Üniversitesinden İnsan Gelişimi ve Eğitimi alanında doktora derecesine sahiptir.

 

 

 

Additional information

  • Education type:
    Early Childhood Education and Care
  • Target audience:
    Government staff / policy maker
    Head Teacher / Principal
    Student Teacher
    Teacher
    Teacher Educator
  • Target audience ISCED:
    Early childhood education (ISCED 0)